21 Aralık 2010 Salı


Kalp kırıklığı bir insana her şeyi yaptırabilir mi?
Bilmiyorum.
Sanırım henüz o safhada değilim ya da daha da kötüyüm, ama güçlü olmaya çalışıyorum.
Kalbim mi?
Çok fena kırıldı.
Sanki bir şeyleri kesip aldılar, yerine de kocaman bir acı bıraktılar.
Kalp kırıklığı bir insana her şeyi yaptırabilir mi bilmiyorum, ama insana çok acı verdiği tartışılmaz.



Her şeye yeniden inanabilmek istiyorum.
Müziğe, sanata, kadere, aşka...
Doğru seçimler yaptığıma, doğru yolda ilerlediğime ve yaptığım hataları düzeltmek için hala zamanım olduğuna inanmak istiyorum. Ve sanırım umut istiyorum.
''Umut kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.'' der sevgili Nietzsche.
Kendi kendimizin işkencecisiyiz aslında!
Bazen sessizliğin içinde öylece oturuyorum. Gözlerimden akmayan yaşlar kalbime akıyor. Bana eskiden baktığı gibi bakmasını istiyorum ve yine sevdiği 'o kız' olmak istiyorum, ama asla olmayacak bir şey bu.
Ve işte o anda değişiyor her şey.
Bugün bir karar verdim.


Ve sadece onun mutlu olması için, sabırlı olmayı, büyüklük göstermeyi ve güçlü olmayı istedim. Kendi isteklerim için onun hayatını daha da kötüleştirmemek adına güçlü olmak için dua ettim. En zor kısmı da buydu: Vazgeçmek. İşin büyüklük gösterme kısmı, gerçekten berbat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder