9 Ocak 2011 Pazar

Kelebek Etkisi...

''Önemli olan, kötülüğün var olması değil, onun iyilikten ayırt edilmemeye başlanmasıdır'' diyor , Camus...

Ortada ne var?

Yaşadıklarımız...



Yaşanan bir olaya, bir olguya iyi ya da kötü demek kimin kontrolünde?
Yani bu konu hakkında yorum yapabilecek bir otorite var mı?

Bence yok.
En azından biz insanlar arasında yok.

Neyin iyi neyin kötü olduğuna kim karar verebilir ki?

Bu tıpkı özgürlük gibi...

Herkes özgür olmak ister, fakat başkalarına zarar vermeye başladığın anda özgürlükler de bitmek zorundadır.



İyi ve Kötü yapılanlara göre şekillenir.
Verdiğin zarara göre.

Hayatta vereceğimiz her karar, attığımız her adım bize ya da bir başkasına iyilik gibi görünürken, bir yerlerde başka birine zarar verebilir.

Yani istediğiniz kadar iyi bir şey yaptığınızı sanın, yine de bir yerlerde bunun etki edeceği, iyi ya da kötü etki edeceği birileri mutlaka nefes alıyor olacaktır.

Kelebek Etkisi...
Filmi izlemeyen kaldı mı?
Ashton Kutcher şahaneydi değil mi kızlar? :)
Her neyse...


Bana sorarsanız iyilik fazla abartılıyor.
Hadi ama!
Sürekli iyi bir insan olmaya çalışmak filan! Bunlar hastalıklı düşünceler!
Ve biliyor musunuz?
Bu dünya üzerinde iyi olmaya çalışan, bunu kafasına takan çokta fazla insan yok.

Kimse kendinden başka kimseyi düşünmüyor.
Atılan adımlar filan hepsi, her şey kişinin kendi çıkarları için...

Büyük şirketler kuran adamlar...
Başka insanlar çalışma sahası bulsun diye mi kuruyorlar o şirketleri?

Ozon tabakası delinmesin diye didinenler... Tek amaçları dünyayı kurtarmak mı cidden?

Hayvan hakları için soyunanlar...
Gerçekten tek istedikleri o küçük, sevimli hayvanları kurtarmak mı?
Hatta içlerinde sevimsiz, tehlikeli olanlar bile var, onları da koruyorlar.
Bu güzel bir şey!
Hey, tamam! Bununla ilgili bir sorunum yok :)


Sadece anlatmak istediğim, dünyadaki herkes her şeyi kendi çıkarları uğruna yapıyor.

Sevdiğiniz birini hayatınızda niye istersiniz?

- Onu mutlu etmek için!!!

Hadi ya!

Gerçekten buna inanan aptallar kaldı mı?

Bir erkek ya da bir kadın, hayatlarına soktukları her kimse, onu sadece kendilerini mutlu etmek için isterler.
Diğer her şeyi neden istedikleri gibi...

İnsanların sorunu ne biliyor musunuz?
Kendilerini kabullenemiyorlar.
Kimse içinde yaşayan kötülüğü kabul etmek istemiyor.
Bu insanları korkutuyor.
Pandora'nın kutusu açılır ve içindeki bütün kötülükler dünyaya yayılır.
Bir tek 'UMUT' kalır kutunun içinde, oda çıkamadan kutuyu kapatırlar.
İnsanlar umudun nası büyük bir kötülük olduğunun bile farkında değiller.

Daha önce de bahsetmiştim.
Nietzsche der ki: 'Umut kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.'
Kimse umudun aslında bir kötülük olduğunun farkında değil ve her gün umut ederek yaşanıyor.


İyilikte tıpkı kötülük gibi...
Aralarında bir denge var, fakat ortak bir amaca hizmet ediyorlar.

Bir kelebeğin kanat çırpışı, uzak diyarlarda bir fırtınaya sebep olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder